Hz.Adem

Havva ile birlikte cennetten yeryüzüne kovulan Adem, 930 yaşına geldiğinde öleceğini hissedince Tanrı’dan kendisini dolayısıyla tüm insanlığı bağışlamasını istemeye karar verir. Bu amaçla oğlu Şit’i cennet bahçesine gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek, İyi-Kötü Ağacı’ndan (Bilgi Ağacı) aldığı üç tohumu, Şit’e verir ve babası Adem öldüğünde bu üç tohumu ağzına koyarak gömmesini söyler. Adem ölüp Tabor Dağı’ndaki Hebron vadisine gömüldüğünde toprakta üç ağaç yeşerir. Zeytin, sedir ve servi… Akdeniz ikliminin simgesi bu üç ağaçtan ilk yeşeren zeytin ağacıdır. Tevrat, İncil ve Kur’an’da yer alan zeytin için bilinen en eski Latince cümlede söylendiği gibi; “olea prima arborum umnium est” zeytin bütün ağaçların ilkidir… Yine derler ki, günün birinde ağaçlar, ağaçların kralı olmasını istemişler zeytinden… Zeytin ağacı bu önemli görevi “Tanrının ve insanın bende sena ettikleri yağımı bırakayım da ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?” demiş ve kabul etmemiştir. Meyve vermek, bu meyvenin verdikleriyle yaşatmak, atıl durup yönetmek ve iktidar içinde rahat yaşamaktan daha önemli gelmiş olmalı zeytine.

Hz.Nuh

Eski Ahit’te yer alan efsanelerden biri, Hazreti Nuh ve tufandan bahseder. Yarattığı Ademoğlu’nun yeryüzüne kötülük tohumları saçtığını gören Tanrı, onu bir tufanla cezalandırmaya karar verir. Ve Hazreti Nuh’a bir gemi yapmasını, bu gemiye her temiz hayvandan erkek ve dişi yedişer, her temiz olmayan hayvandan erkek ve dişi ikişer ve kuşlardan da erkek ve dişi yedişer tane almasını söyler

Ardından büyük tufan başlar, Hazreti Nuh ve gemisindeki canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan her şey silinir. Tufan durulduğu zaman Hazreti Nuh, suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden bir güvercin salar. Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner. Hz. Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar. Ağzında taze koparılmış zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu güne, ümidin ve barışın simgesi olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün ve barışın simgesi olmuştur

Nuh Peygamber, Tufan’ın şiddeti azalınca dünyada hayatın başlayıp başlamadığını öğrenmek için beyaz bir güvercin gönderir. Konmak için bir ağaç ya da kara parçası bulamayan güvercin gemiye döner. Nuh bir süre daha bekler ve yeniden gönderdiği güvercin bu kez gemiye taze koparılmış bir zeytin dalıyla dönünce Tufan’ın bitmiş olduğu anlaşılır. Güvercinin gagasında taşıdığı zeytin dalı o yüzden barışın simgesidir.

Kuran

O(Allah) ki, Gök’ten su indirdi. Onunla, her şeyin bitkisini bitirdik ve ondan bir yeşillik çıkardık. Biz ondan kümelenmiş taneler; hurma ağacının tomurcuğundan sarkmış salkımlar, birbirine benzeyen-benzemeyen üzümler, zeytinler ve nardan bahçeler çıkarıyoruz. O olgunlaşıp ürünlerini verdiği zaman, ona bakın! Muhakkak bunda, iman eden bir kavim için ayetler(deliller) vardır.

En’am, 6:99

O (Allah) ki yükseltilmiş(asmalı) ve yükseltilmemiş(asmasız) bahçeler; hurmalar, ürünü(yemişi) farklı ekinler, zeytinler ve benzeyen-benzemeyen narlar inşa etti. O ürününü verdiği zaman, ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin. İsraf etmeyin, muhakkak O, israf edenleri sevmez.

En’am, 6:141

Onunla(suyla), sizin için ekinler, zeytinler, hurmalıklar, üzümler ve ürünlerin her türlüsünden bitirir. Muhakkak bunda, tefekkür eden bir kavim için, ayetler vardır.

Nahl 16:11

Sema’dan ölçüyle su indirdik. Onu, yeryüzünde iskan ettik. Muhakkak biz, onu(suyu) gidermeye de kadiriz.

Onunla, sizin için üzümden, hurmadan bahçeler inşa ettik. Orada, birçok ürünler vardır ve ondan yersiniz.

Tur-i Sina’dan çıkan bir ağaç vardır. O (ağaç), yiyecek olanlar için, katık(zeytin yağı) verir.

Mü’minun 23:18,20

Allah, ‘Göklerin-Arz’ın (Evrenin) ‘Nuru’dur. ‘Allah’ın Nuru’nun misali, ‘Oyuk’ içinde bulunan bir ‘Lamba’ gibidir. Lamba, bir sırça içerisindedir ve sırça, sanki ‘incimsi bir yıldız’dır(nötron yıldızı gibi). O(Lamba) ki, ne doğuda, ne de batıda bulunmayan, mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Neredeyse, ateş dokunmasa da, onun yağı, ‘ışık’ verir. (Bu), Nur üzeri Nur’dur. Allah, kimi dilerse, onu Kendi Nuru’na doğrultur. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyin Âlimi’dir.

Nur 24:35

Muhakkak biz, (suyu) bir boşaltmayla boşattık. Sonra arzı parçalayıp-yumuşattık. Orada bitirdik habbeler, Üzümler, meyve veren ağaçlar, Zeytinler ve hurmalar.

Abese 80:25,29

Andolsun incire ve zeytine! Ve Sina Dağı’na, Ve şu Emin Belde’ye.

Tin 95:1,3

Tevrat

… Ince unla, balla, zeytinyağıyla beslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın. (Hezekiel, 16:13)

Bana kahinlik edebilmeleri için, Harun’la oğullarını kutsal kılmak üzere şunları yap: Bir boğa ile iki kusursuz koç al. Ince buğday unundan mayasız ekmek, zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız pideler, üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar yap. (Mısır’dan Çıkış, 29:1-2)

Eğer adam sunusunu Rab’be şükretmek için sunuyorsa, sunusunun yanı sıra zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız pideler, üzerine zeytinyağı sürülmüş mayasız yufkalar ve iyice karıştırılmış ince undan yağla yoğrulmuş mayasız pideler de sunacak. (Levililer, 7:12)

Eğer sunu saçda pişirilmiş tahıl sunusu ise, zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız ince undan yapılmalı. Onu sunarken parçalara ayırıpüzerine zeytinyağı dökeceksin. Bu tahıl sunusudur. Eğer sunu tavada pişirilmiş tahıl sunusu ise, ince un ve zeytinyağıyla yoğrulmuş olmalı. (Levililer, 2:5-7)

Allah’ınız Rab sizi verimli bir ülkeye götürüyor. Öyle bir ülke ki, ırmakları, pınarları, derelerden tepelerden çıkan su kaynakları vardır; buğdayı, arpası, üzümü, inciri, narı, zeytinyağı, balı vardır. (Yasa’nın Tekrarı, 8:7-8)

Ambarda hiç tohum kaldı mı? Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek ürün verdi mi? “Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım.” (Hagay, 2:19)

Rab Musa’ya şöyle dedi: “… Söyle, Bana armağan getirsinler. Gönülden veren herkesin armağanını alın… Kandil için zeytinyağı, mesh yağıyla güzel kokulu buhur için baharat. (Mısır’dan Çıkış, 25:2, 6)

Hakimler Kitabı

Ağaçların Kralı Hâkimler Kitabı’nda geçen bir zeytin efsanesi, ağaçların kendilerine kral seçmek için ilk olarak zeytin ağacına başvurduklarından bahseder: “Vaktiyle ağaçlar, kendilerine kral meshetmek için gittiler; ve zeytin ağacına dediler: “Bize kral ol”. Ve zeytin ağacı onlara dedi: Allahın ve insanın bende sena ettikleri (övdükleri) yağımı bırakayım ve ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?” demiş ve kabul etmemiştir.
Meyve vermek, bu meyvenin verdikleriyle yaşatmak, atıl durup yönetmek ve iktidar içinde rahat yaşamaktan daha önemli gelmiş olmalı zeytine.

Zeytin ağacından “hayır” yanıtını alan ağaçlar, daha sonra incir ve asmaya giderler. Ancak incir ve asma da, aynı gerekçeyle kral olmayı reddederler. Hâkimler Kitabı’ndaki öyküden, ağaçların kendilerine kral olarak kara çalıyı seçtiklerini ve kara çalının da krallığı kabul ettiğini öğreniriz.